San Clemente, San Diego ve Los Angeles arasında yer alan ve uzun süredir İspanyol mimarisiyle tanınan küçük bir sahil topluluğudur. ABD’nin California Eyaleti’ndeki Orange County’deki bu sahil kenti, kırmızı kiremit çatılar ve koyu renkli ahşap kapılarla süslendiği için “Deniz Kenarındaki İspanyol Köyü” sloganına sahiptir. İspanyol mimarisinin yanı sıra, turistler muhteşem okyanus, tepe ve dağ manzarasının tadını çıkarmak için San Clemente’yi ziyaret ediyor.

Turistler ayrıca San Clemente‘nin esnekliğini ve zarifliğini mükemmel bir şekilde temsil eden resmi şehir çiçeği olan çarpıcı begonvilleri görmeyi bekleyebilirler. Ziyaretçiler ister heyecan verici bir macera, isterse yemek için mükemmel bir yer ya da sahilde huzurlu bir gezinti arıyor olsunlar, San Clemente’yi keşfettiklerinde kesinlikle hayal kırıklığına uğramayacaklardır.

San Clemente’nin Kısa Tarihi

Şehir büyük bir hayali ve ilham verici bir vizyonu olan bir adam tarafından inşa edildiğinden, ilginç bir dizi olay Clemente’nin kurulmasına yol açtı. On sekizinci yüzyılın sonlarında, Yerli Amerikalılar ve İspanyol yerleşimciler, San Clemente’nin şu anda bulunduğu köylerde yaşıyorlardı. 1925’te, Seattle’ın eski bir belediye başkanı olan Ole Hanson, deniz kenarında kırmızı çatılı bir İspanyol köyü geliştirmeyi amaçladı. Bu nedenle 2.000 dönümlük bir arazi satın aldı ve daha sonra Clemente adını vereceği şehri tasarlamaya başladı.

Hanson, tüm binaları ve tüm kamu olanaklarını İspanyol temalı inşa etme konusunda kararlıydı. Ole Hanson şehri geliştirdiğinde hayalindeki evi “Casa Romantica”yı inşa etti. Casa Romantica, Clemente’deki en ünlü tarihi yerlerden biridir ve genellikle mükemmel evin özü olarak tanımlanır. Clemente İskelesi istasyonunun üzerinde yer alan ve San Clemente sahil şeridine bakan bu ev, hem güzel yapısı hem de eşsiz konumu ile avantajlıdır.

Bugün şehrin mülkiyetinde ve kültür merkezi olarak kullanılıyor. Ne yazık ki, Clemente’deki büyüme Büyük Buhran sırasında durma noktasına geldi. Birçok haciz nedeniyle, şehrin çoğu bankaya aitti ve bu da önceki İspanyol mimarisi gereksinimini ortadan kaldırdı. Şehre hakim olan İspanyol kişiliği, II. Dünya Savaşı’ndan sonra daha da ortadan kayboldu. Ancak, kalan yapıları korumak için daha sonra tarihi bir koruma yönetmeliği getirildi.

Diğer dikkat çekici konak, 1969’da Başkan Richard Nixon tarafından satın alınan bir İspanyol konağı olan “Batı Beyaz Saray”dır. Bu konak, zaman içinde birçok tarihi toplantıya ev sahipliği yapmıştır. Şu anda, Clemente Tarih Kurumu çeşitli arşivler bulundurmakta ve Yerli Amerikalılar zamanından günümüze şehrin yerel tarihini sergilemek için bir müze işletmektedir

Dünyanın Mimari Yapıları: Conciergerie