Mimaride Kitsch Akımı Nedir ?

Kitsch terimiyle ilgili olarak bazı yazarlar, kökeninin Almanca olduğunu ve 1860’lı yıllarda sanatsal kelime dağarcığından türediğini iddia ederler. Bu yazarlar, kitschen/verkitschen (aldatmak, bir şey yerine başka bir şey satmak) fiilinden türetildiğini belirtirler. Diğer bazı yazarlar ise, terimin İngilizce dilinden geldiğini ve sketch kelimesinden türediğini savunmaktadır. 19. yüzyılın ikinci yarısında, Amerikalı turistler ucuz fiyata bir sanat eseri satın almak istediklerinde, bir çizim istediler ve bu şekilde “sketch” kelimesi yaygınlaştı.

Kitsch terimiyle ilgili tartışmalar, terimin orijinal anlamından kaynaklanmaktadır. Ancak, terimin ortaya çıkışı, sanayi üretiminin el işçiliğini taklit etmeye çalıştığı bir dönemde gerçekleşti. Bu durum, üretimin tekrar edilebilirliğini arttırdı ve kültür ve ekonominin demokratikleşmesi fikrini güçlendirdi. Bu bağlamda, kitlelere ulaşmak için, nesnelerin kalitesi ve felsefi derinliği bir yana bırakılır ve sıklıkla orijinal modelin estetiği ve anlamını bozarak onların taklit edilmesi sağlanır.

Teorisyen Walter Benjamin, kitsch’in seyircilere entelektüel olarak yatırım yapmadan anında tatmin sağlamayı amaçladığını belirtmiştir. Üstün sanat ve süsleme formlarının rahat ve doğrudan bir yorumu gibi olan kitsch, bu nedenle daha zengin sınıfların tipik öğelerinin emilmesi yoluyla, bir üst sosyo-kültürel statüye ulaşma arzusu altında da anlaşılabilir. Bu, elit yenilenme süreciyle ilişkili karmaşık bir süreçtir.

Kitsch, farklı alanlarda uygulanabilen bir kavramdır; edebiyat, müzik, moda, iç dekorasyon ve mimari gibi. Nesneler veya binalarla ilgili olarak, kitsch tarzı; bir sanat eserinin veya başka bir nesnenin taklit edilmesi, renklerin, dokuların, malzemelerin veya oranların abartılması, yanlış mekanların kullanımı (örneğin bir inşaat alanında çiçek saksısı olarak kullanılan bir el arabası), ve orijinal işlevin kaybedilmesi (örneğin bir ananas şeklindeki bir sürahi) gibi özellikleri içerir.

Mimari açıdan, kitsch tarzı genellikle alışveriş merkezleri, oteller, casinolar ve tema parkları gibi ticari binalarla ilişkilendirilir. Bu binalar gösterişli cephe ve aydınlatmaları ile halkın ilgisini çekmeyi amaçlar. Kitsch mimarisi, abartılı dekoratif unsurlar (heykeller, çerçeveler ve süslemeler), neoklasik, barok ve rococo gibi mimari tarzların karışımı, cam, ayna ve metaller gibi parlak ve yansıtıcı malzemelerin kullanımı, görsel yönün vurgulanması, zenginlik ya da gösterişin gösterimi gibi özellikleri içerir.

Kitsch terimi, genellikle abartılı ve ucuz görünen bir anlam taşısa da, belirli bir zaman veya toplumun kültürü ve değerleri üzerine yansıtan bir sanatsal ifade biçimi olarak da anlaşılabilir ve bu nedenle tartışmalı bir terimdir. Bu, hiciv yoluyla yapılsa da yapılmasa da düşünmeye teşvik eder. Bu anlamda, kitsch ve postmodern hareket arasında benzerlikler bulunabilir. Postmodern hareket, modern işlevselliğin katı normlarına karşı sembolik bir arayışa sahip olup bireysel farklılaşma ve sosyal doğrulama yaratmaya çalışır.

Dünya genelinde birçok ikonik kitsch mimari örneği vardır. Las Vegas şehri, ekstrem lüksle ilişkili binalarıyla toplumsal yükselişin bir ideali olarak terimini somutlaştırmaktadır. Eiffel Kulesi veya Özgürlük Heykeli gibi dünya çapında var olan anıtların yeniden yapımları da görülebilir ve birbirleriyle yarışan diğer binaların arasına yerleştirilerek kaotik bir çevre yaratılır.

Mimaride kitsch gösterimi, yüzyıllar boyunca her zaman belirleyici bir hareket olarak ortaya çıkmamış olsa da, kültür sanatı ve mimari arasındaki sınır bölgesini oluşturan kültürün rolü hakkında önemli yansımalar sağlamıştır.